top of page

Ekrem Hakkı Ayverdi, 22 Aralık 1899’da İstanbul’da doğmuştur. Babası Piyade Kaymakamı İsmail Hakkı Bey, annesi Fatma Meliha Hanım’dır.

 

Kardeşi Sâmiha Ayverdi, babasına atfen, dedesinin Ramazanoğulları’na kadar, annesinin atalarının da Kanûnî Sultan Süleyman’ın Budin seferinde şehit olmuş ve oraya defnedilmiş Gül Baba’ya kadar uzandığını nakleder.

 

Ekrem Hakkı Ayverdi bir yazısında İstanbul’a olan mensubiyeti ile ilgili olarak şunları yazmıştır: “1899’da İstanbul’da doğdum. Büyükbabam 150 sene önce Bolu’dan İstanbul’a gelmiş. Büyükanne tarafım Isparta cihetinden. Onların İstanbul’a gelişleri ise 200 sene evveline rastlıyor. Yani İstanbulluyum. Ama, vaktiyle bir konferans vermiştim. Orada demiştim ki: Ben hem Bosnalıyım hem Budinliyim, hem Üsküplüyüm hem Atinalı hem Sofyalıyım, hem Erzurumlu hem Erzincanlıyım; fakat İstanbulluyum. Hiç ayırmam.” Bu idrakte, hiç şüphesiz bir imparatorluk şuûru yatmaktadır.

 

1907’de tahsil hayatına başlayan Ekrem Hakkı Ayverdi, 1920’de Mühendis Mektebi (İstanbul Teknik Üniversitesi)’nden mezun olmuştur. İstanbul Belediyesi'nde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atılmış, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya’da birçok tarihî binanın restorasyonunu yapmıştır.

 

Çocukluğunun geçtiği Şehzadebaşı’nın renkli muhiti, babasının selâmlık sohbetleri, imanlı ve vatansever aile ocağı, devrin çeşitli san’at ve ilim muhitleri, Ekrem Hakkı Ayverdi’ye kuru bir inşaat ve teknik adamı olarak kalmaktan ziyâde, bir fikir ve san’at adamı hüviyetini kazandırmıştır. Eski mimârî eserleri ihyâ ederken, bir yandan da çeşitli san’at eserlerini, güzel yazı ve tezhip, Kur’an-ı kerimler, murakkalar, cildler, nadîde kumaş ve çiniler, muhtelif cins evânî, cam eşya, yazı san’atına ait malzemeleri toplama ve muhafaza etme yolunu da tutmuştur.

 

Çok kesif ve verimli bir iş hayatına rağmen, 1950’lerde bütün bu müteahhitlik çalışmalarını bırakarak fikir ve yazı hayatına başlamıştır. Bu kararın sebebini soranlara, artık iş dünyasında söz ve doğruluğun, vefâ ve dürüstlüğün kalmadığını ve bunun için bu hayatı terk ettiğini ifade etmiştir. Fakat bu tarihe kadar iş hayatında muvaffakiyeti ve dürüstlüğü ile tanınan Ekrem Hakkı Ayverdi, bundan sonra mimârî tarihi araştırıcısı olarak da yeri kolay kolay doldurulmayacak eserler vermiştir.

 

Bütün bu araştırma çalışmaları denilebilir ki hemen hemen ömrünün son senelerine kadar devam etmiştir. Çok sayıda tetkik seyahatleri, kaynak çalışmaları ve bütün bu elde edilen bilgilerin değerlendirmeleri ve te’lifi aralıksız sürmüş; 1952, 1956 ve 1975 yıllarında Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’daki Türk eserlerini tetkikin dışında 1950’den itibaren Anadolu’nun her tarafına da müteaddit seyahatler yapmıştır.

 

Fazlı ve Aligül adlarında iki oğlu olan Ekrem Hakkı Ayverdi, 24 Nisan 1984 tarihinde İstanbul’da Fâtih’teki evinde vefat etmiş ve Merkezefendi Kabristanı’nda, bağlandığı “Dost”un ayak ucuna defnedilmiştir.

 

Ekrem Hakkı Ayverdi, milletine, milliyetine inanmış; an’anelerinin, iftiharlarının, dilinin, dininin, imânının, tarihinin, kültürünün, mazisinin değer ve zenginliklerini şahsiyetinin temel taşı yapmış milliyetçi bir şahsiyetti. O, milliyetçiliğin temellerini Türk’ü Türk yapan millî ve mânevî kıymet hükümlerinde, ruh kökünde aramıştır.

 

O, Türk aydınının kendi millî tarihi ve mâzîsi ile barışmaktan başka çaresi olmadığına inanmış bir tefekkür adamıdır.

 

O, dürüstlüğü, merdliği, hayırseverliği ile bilinen müstesna bir insandır. Dostlarının dediği gibi, dost ehli, gönül ehli, san’at ehlidir.

 

Ekrem Hakkı Ayverdi, Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing Otomobil Kurumu şeref üyesi, İstanbul Fetih Cemiyeti kurucu üyesi ve başkanı, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Türk Ocağı ve Aydınlar Ocağı üyesi idi.

 

Bir ömür boyu biriktirdiği çeşitli san’at eserlerini, koleksiyonlarını ve bütün emlâkını 1978 senesinde kurduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve San’at Vakfı’na bağışlamıştır.

 

1979 yılında İstanbul Üniversitesi Senatosu tarafından kendisine, “Fahri Edebiyat Doktoru” pâyesi; Aydınlar Ocağı tarafından da “Üstün Hizmet Armağanı” verilmiştir. 1981’de ise İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü tarafından “Üstün Hizmet Beratı” tevdi edilmiştir.

 

1946’dan beri, çeşitli dergi ve gazetelerde neşredilen ve sayısı 81’e ulaşan makalelerinin bir kısmı, diğer bütün eserlerini de basan İstanbul Fetih Cemiyeti tarafından kitap haline getirilmiştir. Hakkında yazılmış birçok tanıtma ve etüd yazısı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi’nin makalelerinin dışında büyük ve küçük ebaddaki te’lif eserleri ise birkaçı müşterek imzalı olarak 16 tanedir.

 

Eserleri :

 

1. 18.Asırda Lâle, İst.1950

2. Fâtih Devri Mimârîsi, İst.1953

3. Fâtih Devri Hattatları ve Hat San’atı, İst.1953

4. Fâtih Devri Mimârî Eserleri, İst.1953

5. 19.Asırda İstanbul Haritası, İst.1958

6. Fâtih Devri Mimârîsi Zeyli, İst.1961

7. Osmanlı Mimârîsinin İlk Devri I, İst.1966

8. İstanbul Vakışarı Tahrir Defteri, İst.1970 (Ö.L.Barkan ile)

9. Osmanlı Mimârîsinde Çelebi ve II.Sultan Murat Devri II, İst.1972

10. Osmanlı Mimârîsinde Fâtih Devri III, İst.1973

11. Osmanlı Mimârîsinde Fâtih Devri IV, İst.1974

12. İlk 250 Senenin Osmanlı Mimârîsi, İst.1976 (A.Yüksel ile)

13. Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri, Romanya, Macaristan I,(A. Yüksel, G.Ertürk,İ.Numan ile)

14. Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri, Yugoslavya II, İst.1981 (A. Yüksel, G.Ertürk,İ.Numan ile)

15. Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri, Yugoslavya III, İst.1981 (A. Yüksel, G.Ertürk,İ.Numan ile)

16. Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri, Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk IV, İst.1982 (A. Yüksel, G.Ertürk,İ.Numan ile)

 

Müteahhit olarak inşâ ve restore ettiği eserler:

 

İstanbul’da;

 

- Zeynep Hanım Konağı tamir ve tâdili 1922

- Medresetü’l-kuzât tâdîlâtı 1922

- Harbiye Nezareti tâdîlâtı 1922- Bağdat Caddesi inşaatı 1926-1928

- Maltepe Köprüsü 1929

- Yalakdere Köprüsü 1930

- Altı apartman inşaatı

- Dârülfünun’dan Üniversite’ye geçiş için Merkez Binası umûmî tâdîlâtı 1933

- Gureba Hastahanesi Frengi Pavyonu inşaatı 1933

- Boyacıköyü Camii inşaatı 1933

- Heybeliada Camii inşaatı 1934- Üniversite Rasathanesi 1935

- İstanbul Üniversitesi Biyoloji Enstitüsü inşaatı 1934

- Gureba Hastahanesi tamirleri

- Cerrahpaşa Hastahanesi Göz Pavyonu

- Haseki Hastahanesi Tedavi Pavyonu

- Kadıköy Halkevi Binası 1939

- Taksim Belediye Gazinosu 1939

- Elhamra Sineması

- Dört adet yol inşaatı

- Kuyucu Murad Paşa Sebili ve Medresesi restorasyonu 1943-1950

- Hasanpaşa Medresesi restorasyonu 1943-1950

- Barbaros Âbidesi kaidesi inşaatı

- Bozdoğan Kemeri tamiri

- Gazanfer Ağa Medresesi restorasyonu 1943-1950

- Beykoz İshak Ağa Çeşmesi restorasyonu

- Bâli Paşa Camii restorasyonu 1935

- Mesih Paşa Camii restorasyonu 1935

- Lâleli Camii restorasyonu 1937

- Ayasofya Camii restorasyonu 1943

- Topkapı Sarayı tamirleri 1935-1945

- İstanbul Üniversitesi Merkez Binası restorasyonu 1949-1950

 

Bursa’da;

 

- Vilâyet Konağı 1923

- Maliye Defterdarlık Dairesi 1924

- Vilâyet Matbaası 1925

- İpekiş Fabrikası 1.kısım inşaatı 1926

- Yol şebekesi

 

Edirne’de;

 

- Selimiye Camii restorasyonu 1929-1946

- Üç fierefeli Camii restorasyonu 1929-1946

- Eski Camii restorasyonu 1929-1946

- Bâyezid Camii restorasyonu 1929-1946

- Muradiye Camii restorasyonu 1929-1946

 

Havsa’da;

 

- Sokullu Camii restorasyonu 1938

 

Çorlu’da;

- Süleyman Paşa Camii restorasyonu 1949

 

Kaynaklar :

 

- Ekrem Hakkı Ayverdi Bibliyografyası, İsmet Binark, Kubbealtı Neşriyatı, İst.1999

- Ekrem Hakkı Ayverdi Hâtıra Kitabı, İstanbul Fetih Cemiyeti, İst.1995

Ekrem Hakkı Ayverdi

OSMANLI MİMARLIK KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU

 

22-23 Ekim 2014, İTÜ - Taşkışla, 109

Vefâtının 30. Senesinde Ekrem Hakkı Ayverdi Hâtırasına...

© 2014 Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Tüm Hakları Mahfuzdur.

bottom of page